çığ
her şey minik bir kıvılcımın ardından üst üste gelmeye başlar. tıpkı büyük çığların bir kar tanesiyle başladığı gibi. kalpler zannedildiği gibi kırılmaz. tıpkı koca dağların çığdan sonra yıkılmadığı gibi. Kalp ezilir, yaralanır ve bazen de birkaç parçasını kaybeder. tıpkı dağın yüzeyinden karın söküp aldığı parçalar gibi. kopan parçalar yitip gider, onları geri yapıştırmak diye bir şey yoktur. güçlü insan diye bir şey de yoktur aslında. onlar birer oyuncudur, çok iyi yalan söylerler. kimi daha iyi kimi daha amatör. ama özünde güçlü değildir hiçbiri. hatta korkak bile sayılabilirler. yüzleşemezler insanlarla, hep kaçarlar. tüm kabinlerin boş olduğuna emin olmadan, kapılarını kapatmadan, herkesin uyuduğuna emin olmadan, kimsenin onları tanımadığına emin olmadan ağlamazlar. ayna karşısında bile ağlayamazlar. bir çeşit alerjidir, bakan gözlere alerji, duyan kulaklara, konuşan ağızlara, onlara uzanan ellere bir alerji. tıp gelişmiştir ama buna bir çaresi yoktur. "güçlü insan" send...